9786058748125
374611
https://www.selamkitap.com/dunyasini-verip-ahireti-kazanan-sahabi-suheyb-i-rumi-r-a
Dünyasını Verip Ahireti Kazanan Sahabi Suheyb-i Rumi (r.a.)
26.00
Resûlullâh (s.a.v.) bize önder ve rehber olarak Ashab-ı Kirâmı bırakmış ve onlar için: “Benim Eshabım yıldızlar gibidir, hangisine tabî olursanız hidâyete erersiniz." (H. Şerif, Beyhakî) buyurmuştur.
Başka bir Hadîs-i Şerîf'lerinde de, “Sîzlerden biriniz Uhud Dağı kadar altın sadaka verseniz, benim ashabımın bir müd (avuç) ya da yarım müd hurma ile yaptığı sadakaya ulaşamazsınız.” (Buhari) buyurmuş¬lardır.
Müellifimiz bu kitabın 1976 yılında yayınlanan ilk baskısında iki şeyi hedef almıştı: Hedeflerinden birincisi Umumî, İkincisi ise Hususî idi. Umumî olan hedef bütün Müslümanlardı, zirâ Kenzü'l Ummal'de bir Hadîs-i Şerîf'te: “Allâh'a ve Ahiret Gününe îmân eden kimse, Süheyb'e annenin çocuğuna muhabbet ettiği gibi muhabbet etsin” buyuruluyor. Hususî hedefi ise Türkiye'deki Müslümanlardı, zira İbn-i Hacer el-Askâlânî naknediyor ki: Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdular: “(Yarın Kıyâmet Günü) öncüler dört kişidir: Arabın öncüsü benim. Rum'un öncüsü Süheyb'dir. Habeş'in öncüsü Bilal'dir. Faris'in öncüsü de Selman'dır.” (Tâberânî) Mü'minler, Mahşer Alam'na düzenli bir yürüyüş kolu halinde gelecekler.
Bu yürüyüş kolunun enine olan ön safında başlarında (s.a.v.) Efendimiz olmak üzere Araplar bulunacak. Bu safın hemen arkasında da dikey olacak şekilde üç saf olacak. Süheyb (r.a.)'in başında olduğu safta Türkiye'nin de içinde bulunduğu tüm Avrupa ve Amerika'daki Mü'minler, Bilal (r.a.)'in başında bulunduğu safta Habeşistan ve tüm Afrika'daki Mü'minler, Selman (r.a.)'in başında olduğu safta ise İran'dan başlamak üzere Asya ve Avustralya'daki Mü'minler olmak üzere mahşer alanına geleceklerdir. İşte Müellif Muhterem Ömer Muhammed Öztürk Türkiye'de yaşayan bizlere öncümüz olan Hz. Süheyb-i Rûmî (r.a.)'i tanıtmak ve sevdirmeyi de hususi olarak hedeflemişlerdi.
Resûlullâh (s.a.v.) bize önder ve rehber olarak Ashab-ı Kirâmı bırakmış ve onlar için: “Benim Eshabım yıldızlar gibidir, hangisine tabî olursanız hidâyete erersiniz." (H. Şerif, Beyhakî) buyurmuştur.
Başka bir Hadîs-i Şerîf'lerinde de, “Sîzlerden biriniz Uhud Dağı kadar altın sadaka verseniz, benim ashabımın bir müd (avuç) ya da yarım müd hurma ile yaptığı sadakaya ulaşamazsınız.” (Buhari) buyurmuş¬lardır.
Müellifimiz bu kitabın 1976 yılında yayınlanan ilk baskısında iki şeyi hedef almıştı: Hedeflerinden birincisi Umumî, İkincisi ise Hususî idi. Umumî olan hedef bütün Müslümanlardı, zirâ Kenzü'l Ummal'de bir Hadîs-i Şerîf'te: “Allâh'a ve Ahiret Gününe îmân eden kimse, Süheyb'e annenin çocuğuna muhabbet ettiği gibi muhabbet etsin” buyuruluyor. Hususî hedefi ise Türkiye'deki Müslümanlardı, zira İbn-i Hacer el-Askâlânî naknediyor ki: Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdular: “(Yarın Kıyâmet Günü) öncüler dört kişidir: Arabın öncüsü benim. Rum'un öncüsü Süheyb'dir. Habeş'in öncüsü Bilal'dir. Faris'in öncüsü de Selman'dır.” (Tâberânî) Mü'minler, Mahşer Alam'na düzenli bir yürüyüş kolu halinde gelecekler.
Bu yürüyüş kolunun enine olan ön safında başlarında (s.a.v.) Efendimiz olmak üzere Araplar bulunacak. Bu safın hemen arkasında da dikey olacak şekilde üç saf olacak. Süheyb (r.a.)'in başında olduğu safta Türkiye'nin de içinde bulunduğu tüm Avrupa ve Amerika'daki Mü'minler, Bilal (r.a.)'in başında bulunduğu safta Habeşistan ve tüm Afrika'daki Mü'minler, Selman (r.a.)'in başında olduğu safta ise İran'dan başlamak üzere Asya ve Avustralya'daki Mü'minler olmak üzere mahşer alanına geleceklerdir. İşte Müellif Muhterem Ömer Muhammed Öztürk Türkiye'de yaşayan bizlere öncümüz olan Hz. Süheyb-i Rûmî (r.a.)'i tanıtmak ve sevdirmeyi de hususi olarak hedeflemişlerdi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.