9786055104450
365610
https://www.selamkitap.com/ibn-i-kesir-tefsiri-muhtasar-7-kitap-takim
İbn-i Kesir Tefsiri, Muhtasar (7 Kitap Takım)
2887.50
Bil ki ey kardeşim, Rabbim sana da bana da ilim nasip etsin-, tefsir ilmi en değerli, en büyük ve en faydalı ilimlerdendir. Çünkü bu ilmin konusu Allah'ın (c.c) kitabıdır ve onun mânâlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Aziz ve celil olan Allah, Kur'an-ı Azim'i Müslümanlar için bir hayat düsturu ve yaşamlarında yol haritası olmak üzere indirmiştir. Onların başarıları ve kurtuluşları ondadır. Sahabeler Kur'an'ı Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem'den alıp Kuran okulundan mezun oldular, hemen ardından dünyanın efendileri olup yeryüzünün büyük bir bölümüne hâkim oldular ve yönettiler. Şu halde bu ilme büyük bir ihtiyaç vardır. Allah'ın (c.c) Peygamberine indirdiği kitabı onunla anlaşılır, mânâlarına onunla ulaşılır, hüküm ve hikmetleri onunla ortaya çıkarılın Bu ise "Kelime bilgisi. Nahiv ve Sarf", "Beyan ve Belagat", "Fıkıh ve Usulü", "Kıraatlar". "Nüzul Sebepleri". "'Nasih ve Mensuh", "Dirayet ve Rivayet (hadisin mânâsı ve nakli) açısından hadis ilmi". "Hadislerin söyleniş sebepleri" ve Kuranı anlamaya yardımcı diğer İslâmi ilimlere sahip olunduğunda yapılabilir.
Tefsir âlimleri genel olarak "rivayet ve dirayet açısından hadis ilmi" dışındaki ilimlere sahiptirler, fakat çoğu bu ilimde zayıftır. Taberî, Ibn Ebî Hatim, Ibn Merdeveyh ve Ibn Münzir gibi ilk dönem müfessirleri hadisin sadece rivayet yönüyle ilgilendiler. Kitaplarında sahih, ha sen, zayıf ve mevzu, her türlü hadisi zikrettiler. Onlardan sonra gelen Fahreddin Razi, Zemahşerî, Nesefi, Beyzâvî ve Hazin gibi âlimler ise hadisten tamamen uzak durdular. Onlarda hadis ilminin ne rivayeti ne de dirayeti vardı. Hadisleri çoğunlukla senetsiz ve tahric edenleri belirtmeden zikrettiler, asılsız haberlere ve israiliyata yer verdiler. Bu, büyük hadis âlimi imam İbn Kesir gelene kadar böyle devam etti. İbn Kesir, Kur'an'ı daha önce hiç kimsenin yapmadığı eşsiz bir üslupla tefsir etti. Bazı tefsirlere oranla daha küçük hacimli olmasına rağmen kitabında yedi binden fazla nebevi hadis zikretti.
Merhum, zayıf ve mevzu hadislerin çoğu üzerinde konuştu, genellikle hatırlatmalar yaptı. Fakat bazı uydurma hadisler ki bu çok nadirdir- veya çok zayıf hadisler ki bu çoktur hakkında ise hiç konuşmadı. Şurada burada, tefsir kitaplarının zayıf ve mevzu hadislerle ve israiliyatla dolu olduğu iddiası yaygınlaşınca bu bizi İslâmi kitaplar üzerinde durmaya ve onları şaibe ve şüphelerden arındırmaya itti. Bunların en önemlileri tefsir kitaplarıydı. Bu yüzden tefsir kitaplarındaki hadislerin tahricini yaptık, sahihi ile zayıfını açıkladık, israiliyatları ortaya koyduk. Bu işe evvela Nesefi Tefsiri ile başladık. Ardından, İmam Bukâfnin (rh.a) "Nazmu'd-Dürer'i, üçüncü olarak da Kurtubi Tefsiri üzerinde çalıştık. Dördüncü olarak ise şu anda yapmakta olduğumuz İbn Kesir tefsiri üzerinde çalışmayı uygun bulduk. Bu kitabı basıma hazırlarken daha önce yapılan şu baskılar arasında karşılaştırma yaptık:
1- "Daru'l-Kıble Şirketi", "Müessesetu Ulumi'I-Kur'an" ve "İbn Hazm Yayınevi."
2- "Daru İbn Kesir" baskısı.
3- "Daru'l-Marife" baskısı.
4- "Müessesetu'l-kütübis-sekafiyye" baskısı.
5- "Daru'l-Hayr" baskısı.
6- "Darul-Babi el-Halebi" baskısı.
Bu baskıların hiçbiri de tashif, tahrif, eksiklik veya titiz bir tahkikten yoksun olmak ve hadisi şeriflerin kaynaklannın belirtilip sıhhat derecesinin ortaya konmaması gibi kusurlardan hali değildi. Bunları birbirleriyle titizlikle karşılaştırdığımızda aralarında büyük farklılıklar ve bazen de noksanlık veya (başkasıtarafından yapılmış) açıklamalar bulduk. Ben. ondaki tahrif ve değiştirmeleri düzelttim. Nüshaların birinde diğerlerinde bulunmayan faydalı bir ziyade varsa onu olduğu gibi bıraktım ve fazla faydası bulunmadığından dipnotta belirtme gereği duymadım. Hadislerdeki eksikliklere hadis kitaplarından yaptığım tamamlamaları ise köşeli parantez içine aldım ve buna dipnotta işaret ettim.
Kitaptaki baskı hatalarını, tahrifleri ve düzeltme maksatlı değiştirmeleri İbn Kesir'in hadisleri kendilerinden naklettiği Kütüb-ü Sitte, Müsned-i Ahmed b. Hanbel ve Müsned-i Ebi Ya'la ile bazı tefsirlere ve kaynaklara başvurarak düzelttim.Abdurrezzak Mehdi
Bil ki ey kardeşim, Rabbim sana da bana da ilim nasip etsin-, tefsir ilmi en değerli, en büyük ve en faydalı ilimlerdendir. Çünkü bu ilmin konusu Allah'ın (c.c) kitabıdır ve onun mânâlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Aziz ve celil olan Allah, Kur'an-ı Azim'i Müslümanlar için bir hayat düsturu ve yaşamlarında yol haritası olmak üzere indirmiştir. Onların başarıları ve kurtuluşları ondadır. Sahabeler Kur'an'ı Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem'den alıp Kuran okulundan mezun oldular, hemen ardından dünyanın efendileri olup yeryüzünün büyük bir bölümüne hâkim oldular ve yönettiler. Şu halde bu ilme büyük bir ihtiyaç vardır. Allah'ın (c.c) Peygamberine indirdiği kitabı onunla anlaşılır, mânâlarına onunla ulaşılır, hüküm ve hikmetleri onunla ortaya çıkarılın Bu ise "Kelime bilgisi. Nahiv ve Sarf", "Beyan ve Belagat", "Fıkıh ve Usulü", "Kıraatlar". "Nüzul Sebepleri". "'Nasih ve Mensuh", "Dirayet ve Rivayet (hadisin mânâsı ve nakli) açısından hadis ilmi". "Hadislerin söyleniş sebepleri" ve Kuranı anlamaya yardımcı diğer İslâmi ilimlere sahip olunduğunda yapılabilir.
Tefsir âlimleri genel olarak "rivayet ve dirayet açısından hadis ilmi" dışındaki ilimlere sahiptirler, fakat çoğu bu ilimde zayıftır. Taberî, Ibn Ebî Hatim, Ibn Merdeveyh ve Ibn Münzir gibi ilk dönem müfessirleri hadisin sadece rivayet yönüyle ilgilendiler. Kitaplarında sahih, ha sen, zayıf ve mevzu, her türlü hadisi zikrettiler. Onlardan sonra gelen Fahreddin Razi, Zemahşerî, Nesefi, Beyzâvî ve Hazin gibi âlimler ise hadisten tamamen uzak durdular. Onlarda hadis ilminin ne rivayeti ne de dirayeti vardı. Hadisleri çoğunlukla senetsiz ve tahric edenleri belirtmeden zikrettiler, asılsız haberlere ve israiliyata yer verdiler. Bu, büyük hadis âlimi imam İbn Kesir gelene kadar böyle devam etti. İbn Kesir, Kur'an'ı daha önce hiç kimsenin yapmadığı eşsiz bir üslupla tefsir etti. Bazı tefsirlere oranla daha küçük hacimli olmasına rağmen kitabında yedi binden fazla nebevi hadis zikretti.
Merhum, zayıf ve mevzu hadislerin çoğu üzerinde konuştu, genellikle hatırlatmalar yaptı. Fakat bazı uydurma hadisler ki bu çok nadirdir- veya çok zayıf hadisler ki bu çoktur hakkında ise hiç konuşmadı. Şurada burada, tefsir kitaplarının zayıf ve mevzu hadislerle ve israiliyatla dolu olduğu iddiası yaygınlaşınca bu bizi İslâmi kitaplar üzerinde durmaya ve onları şaibe ve şüphelerden arındırmaya itti. Bunların en önemlileri tefsir kitaplarıydı. Bu yüzden tefsir kitaplarındaki hadislerin tahricini yaptık, sahihi ile zayıfını açıkladık, israiliyatları ortaya koyduk. Bu işe evvela Nesefi Tefsiri ile başladık. Ardından, İmam Bukâfnin (rh.a) "Nazmu'd-Dürer'i, üçüncü olarak da Kurtubi Tefsiri üzerinde çalıştık. Dördüncü olarak ise şu anda yapmakta olduğumuz İbn Kesir tefsiri üzerinde çalışmayı uygun bulduk. Bu kitabı basıma hazırlarken daha önce yapılan şu baskılar arasında karşılaştırma yaptık:
1- "Daru'l-Kıble Şirketi", "Müessesetu Ulumi'I-Kur'an" ve "İbn Hazm Yayınevi."
2- "Daru İbn Kesir" baskısı.
3- "Daru'l-Marife" baskısı.
4- "Müessesetu'l-kütübis-sekafiyye" baskısı.
5- "Daru'l-Hayr" baskısı.
6- "Darul-Babi el-Halebi" baskısı.
Bu baskıların hiçbiri de tashif, tahrif, eksiklik veya titiz bir tahkikten yoksun olmak ve hadisi şeriflerin kaynaklannın belirtilip sıhhat derecesinin ortaya konmaması gibi kusurlardan hali değildi. Bunları birbirleriyle titizlikle karşılaştırdığımızda aralarında büyük farklılıklar ve bazen de noksanlık veya (başkasıtarafından yapılmış) açıklamalar bulduk. Ben. ondaki tahrif ve değiştirmeleri düzelttim. Nüshaların birinde diğerlerinde bulunmayan faydalı bir ziyade varsa onu olduğu gibi bıraktım ve fazla faydası bulunmadığından dipnotta belirtme gereği duymadım. Hadislerdeki eksikliklere hadis kitaplarından yaptığım tamamlamaları ise köşeli parantez içine aldım ve buna dipnotta işaret ettim.
Kitaptaki baskı hatalarını, tahrifleri ve düzeltme maksatlı değiştirmeleri İbn Kesir'in hadisleri kendilerinden naklettiği Kütüb-ü Sitte, Müsned-i Ahmed b. Hanbel ve Müsned-i Ebi Ya'la ile bazı tefsirlere ve kaynaklara başvurarak düzelttim.Abdurrezzak Mehdi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.