İnsanlar mutluluğun iki düşmanı olduğunu bilirler. Bunlar acı ve can sıkıntısıdır. Birinden uzaklaştığımız takdirde diğerine yaklaşırız. Hayatı bu ikisi arasında yaşayıp dururuz. Bu ikisi arasında zayıf veya güçlü bir salınım oluşur. Bu iki kavram arasında dışarıdan veya içeriden kaynaklı etkenler vardır; ve bu da çifte bir karşıtlık yaratır. Dışsal olarak yoksul olmak acı verir; buna karşın güvende olmak ve bolluğa sahip olmak da can sıkıntısına sebep olur. Peki bu iki düşman arasında salınıp dururken insan esas mutluluğu nerede aramalıdır!
İnsanlar mutluluğun iki düşmanı olduğunu bilirler. Bunlar acı ve can sıkıntısıdır. Birinden uzaklaştığımız takdirde diğerine yaklaşırız. Hayatı bu ikisi arasında yaşayıp dururuz. Bu ikisi arasında zayıf veya güçlü bir salınım oluşur. Bu iki kavram arasında dışarıdan veya içeriden kaynaklı etkenler vardır; ve bu da çifte bir karşıtlık yaratır. Dışsal olarak yoksul olmak acı verir; buna karşın güvende olmak ve bolluğa sahip olmak da can sıkıntısına sebep olur. Peki bu iki düşman arasında salınıp dururken insan esas mutluluğu nerede aramalıdır!