Yirminci Asrın Cahiliyesi

Stok Kodu:
9786257786300
Boyut:
145-215-
Sayfa Sayısı:
328
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-05-15
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%30 indirimli
300,00
210,00
9786257786300
373568
Yirminci Asrın Cahiliyesi
Yirminci Asrın Cahiliyesi
210.00
Şu yirminci asır... Onun getirdiği medeniyet ve terakki... İlim ve icatlar... Metot ve sistem... İnsanın tabiata hâkimiyeti... Atom ve füze... Bütün bunlar cahiliye mi? Şurası muhakkak ki insan, azamet ve ihtişam bakımından kendi tarihinde hiçbir zaman erişemediği bir zirveye ulaşmıştır. Hâl böyle olunca biz, yirminci asırda insanın cahiliye devrinde yaşadığını nasıl söyleyebiliriz?! Aslında cahiliye; Allah'ı tanıma ve bilmenin, O'nun hidayet yoluna ermenin ve Allah'ın inzal buyurduğu Kur'an ile hükmetmenin zıddı ve muhalifidir. Yoksa ilim, kalkınma, medeniyet ve büyük çapta üretim diye isimlendirilen şeylerin zıddı değildir. Cahiliye, Allah'ın hidayetine yönelmeyi reddeden nefsanî bir hâl ve O'nun inzal buyurduğu şeyle hükmetmeyi kabul etmeyen uydurma bir düsturdur. İşte bu sebepledir ki "cahiliye” Arap cahiliyesine mahsus bir hâl veya muayyen bir devir değildir. Bilakis o, herhangi bir zaman ve mekânda bulunması mümkün olan bir hâl ve durumdur. Bu kitap, yirminci asrın içerisinde bulunduğu cahiliyenin araştırılmasını, ortaya çıkış sebeplerini, alametlerini, insanların düşünce ve davranışlarındaki neticelerini, insanların hayatlarında ve geleceklerindeki sonuçlarının ne olacağını incelemeyi gaye edinmiştir. Bu inceleme ve araştırmadaki gayemiz de insanları modernleşme, gelişme ve kalkınma isimleri altında aldatan bu cahiliyenin gerçek yüzünü ortaya koymaktır ki böylece insanlar kendilerine gelsinler ve doğru yolda olduklarını zannederek yuvarlandıkları uçurumun hakikatini öğrensinler...
Şu yirminci asır... Onun getirdiği medeniyet ve terakki... İlim ve icatlar... Metot ve sistem... İnsanın tabiata hâkimiyeti... Atom ve füze... Bütün bunlar cahiliye mi? Şurası muhakkak ki insan, azamet ve ihtişam bakımından kendi tarihinde hiçbir zaman erişemediği bir zirveye ulaşmıştır. Hâl böyle olunca biz, yirminci asırda insanın cahiliye devrinde yaşadığını nasıl söyleyebiliriz?! Aslında cahiliye; Allah'ı tanıma ve bilmenin, O'nun hidayet yoluna ermenin ve Allah'ın inzal buyurduğu Kur'an ile hükmetmenin zıddı ve muhalifidir. Yoksa ilim, kalkınma, medeniyet ve büyük çapta üretim diye isimlendirilen şeylerin zıddı değildir. Cahiliye, Allah'ın hidayetine yönelmeyi reddeden nefsanî bir hâl ve O'nun inzal buyurduğu şeyle hükmetmeyi kabul etmeyen uydurma bir düsturdur. İşte bu sebepledir ki "cahiliye” Arap cahiliyesine mahsus bir hâl veya muayyen bir devir değildir. Bilakis o, herhangi bir zaman ve mekânda bulunması mümkün olan bir hâl ve durumdur. Bu kitap, yirminci asrın içerisinde bulunduğu cahiliyenin araştırılmasını, ortaya çıkış sebeplerini, alametlerini, insanların düşünce ve davranışlarındaki neticelerini, insanların hayatlarında ve geleceklerindeki sonuçlarının ne olacağını incelemeyi gaye edinmiştir. Bu inceleme ve araştırmadaki gayemiz de insanları modernleşme, gelişme ve kalkınma isimleri altında aldatan bu cahiliyenin gerçek yüzünü ortaya koymaktır ki böylece insanlar kendilerine gelsinler ve doğru yolda olduklarını zannederek yuvarlandıkları uçurumun hakikatini öğrensinler...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat